DOLAR

39,3895$% 0.07

EURO

45,6098% 0.16

STERLİN

53,5009£% 0.13

GRAM ALTIN

4.290,10%0,14

ONS

3.385,10%0,01

BİST100

9.383,58%0,36

a

DÜĞÜNLERDE İSRAFTAN KAÇININ

Yozgat’ta Cuma hutbesinde aile kavramının önemi vurgulanırken, düğünlerdeki israfa ve gösterişe dikkat çekildi.

Yozgat’ta ‘Düğün Yapmanın da Bir Âdâbı Vardır…’ konulu hutbe okundu.

Hutbede evliliklerdeki abartı, israf ve gösterişe karşı uyarılar yer aldı. düğünlerde yaygınlaşan gösteriş, israf ve haram eğlencelere karşı uyardı. Nikâhın sadeliği, evliliğin adabı ve gençlerin evliliğinin kolaylaştırılması gerektiği vurgulandı.

Hutbede, “Evlilik; bir erkek ve bir kadının Allah’ın emri, Peygamber Efendimiz’in sünnetiyle nikâhla hayatlarını birleştirmesidir” ifadesiyle başlandı.

Evliliğin ilanı olan düğünlerin; mutluluğun, dostluğun ve kardeşliğin paylaşımı için fırsat olduğu ifade edildi. Ancak son yıllarda bazı düğünlerde dinî ve ahlaki ölçülerin göz ardı edildiğine dikkat çekildi. Kadın ve erkeklerin karışık şekilde eğlendiği, yüksek sesli müzik, içki ve çalgı gibi haram içeriklerin yer aldığı düğünler eleştirildi.

Hutbede, “Evliliğin ilanı olan nişan, nikâh ve düğün gibi merasimler ise sevinç ve mutluluğu paylaşmanın zarif yollarıdır. Gönülleri kaynaştırmanın, birlik ve beraberliği güçlendirmenin, dostlukları pekiştirmenin nadide fırsatlarıdır. Her işimizde olduğu gibi nişan, nikâh ve düğün merasimlerindeki ölçümüz, yüce dinimiz İslam’dır.

Dinimiz, düğün merasimlerinde erkeklerin ve kadınların kendi aralarında mahremiyete riayet ederek meşru sınırlar içerisinde eğlenmelerine izin vermiştir. Ancak mahremiyetin gözetilmediği, tesettürün hiçe sayıldığı, alkolün tüketildiği, sevinçleri kedere dönüştüren silahlı kutlamaların yapıldığı, yüksek sesli müziklerle gece gündüz demeden çevrenin rahatsız edildiği, oluşturulan konvoylarla insanların can ve mal emniyetinin hiçe sayıldığı bir eğlence anlayışı dinimizde yoktur.

Sade bir yüzük, içtenlikle yapılan bir dua, küçük bir ikram ile gerçekleşmesi gereken düğün merasimleri; maalesef, günümüzde, israf ve gösterişin zirveye çıktığı törenlere dönüşmüştür. Şatafatlı salonlardan israf kokan menülere, tesettüre uymayan kıyafetlerden hediyeleşme ruhundan uzak adeta bir borç gibi değerlendirilen takı yarışlarına kadar abartılı yapılan her şey, evliliğin ruhunu bozmaktadır.

Allah Resûlü (s.a.s)’in bu husustaki uyarısı gayet açıktır: “Nikâhın en hayırlısı, en kolay olanıdır.” Dolayısıyla; evlilik teklifi, kız isteme, söz kesimi, kına ve çeyiz gibi evliliğe atılan adımlar, ailelerin ve gençlerin altından kalkamayacağı yükler haline getirilmemelidir. “Gelin hamamı”, “Bekârlığa veda partisi”, “Cinsiyet partisi”, “Bebek geliş kutlaması” gibi dinimizde ve kültürümüzde yeri olmayan, Allah’ın haram kıldığı günahlara kapı aralayan etkinliklere asla tevessül edilmemelidir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in, fıtratın gereği saydığı çocukların sünnet edilmesi,4 amacından koparılmamalıdır. Sünnet düğünleri; abartılı kıyafetler, israfa varan harcamalar ve uzun konvoylar ile gösteriş ve övünç vesilesi haline getirilmemelidir.

Unutmayalım ki; evlilikler sadelikten uzaklaşıp, gösterişe dönüştükçe ağır bir yük haline gelmektedir. Bu durum da gençlerimizi evlilikten soğutmakta ya da onların hiç evlenmemelerine sebep olmaktadır.

Düğünlerde, “Allah rızası” yerine “El âlem ne der!” anlayışı hâkim olduğunda; rahmetin yerini zahmet, muhabbetin yerini nefret, bereketin yerini borç almaktadır. Örf, adet ve gelenekler bahane edilerek “Eksik bir şey kalmasın!” düşüncesiyle yapılan harcamalar, kredi ve faiz yüküyle hem aileleri hem de gençleri telafisi güç sıkıntılara sürüklemektedir.

Yüce Rabbimizin, “İçinizden bekâr olanları evlendirin…” emri gereği, gençlerimizi evlendirmek hem ailelerin hem toplumun hem de yetkili kişi ve kurumların sorumluluğudur.

Dolayısıyla evlilik yaşının yükseldiği, doğum oranlarının azaldığı çağımızda bize düşen; gençlerimizi evliliğe teşvik etmek, evliliği kolaylaştırmak, bu yolda onlara maddi ve manevi destek sağlamaktır.

Bize düşen; “Allah’a ve ahiret gününe iman eden asla içki içilen bir sofrada oturmasın!” nebevi uyarısı gereğince bütün kötülüklerin anası olan alkolün hiçbir çeşidine düğünlerimizde yer vermemektir. Alkollü davetlere asla katılmamaktır.

Bize düşen; “…Kınayanın kınamasından korkmazlar…” ayeti mucibince Allah’ın rızasını, Resûlünün hatırını herkesten ve her şeyden üstün tutmaktır. Hayatımızın her alanında olduğu gibi düğünlerimizde de helallerle yetinmek, haramlara asla tevessül etmemektir” ifadelerine yer verildi.

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

KIRMIZI ALARM: YANGIN TEHLİKESİNE DİKKAT!

HIZLI YORUM YAP